SAYI 43 / 1 HAZİRAN 2005

 

SIRLI AYNADA KIBRIS HARİTASI: 'AYNA, AYNA SÖYLE BANA'
(İngilizce >>>)

Neşe Yaşın




Kıbrıslılar neden adalarının haritasına bu kadar düşkündürler? Ne zaman Kıbrıs ile ilgili bir kitap yayınlansa harita kapaktadır. Konferansların, toplantıların kültürel etkinliklerin afişlerindedir. Şirketlerin logosudur. Kısacası her yerdedir. Haritasını bayrağının ortasına oturtan bir başka ülke görülmemiştir. Harita bir 'kitsch' haline gelmiştir. Kül tablalarının, kahve fincanlarının, turistler için her türlü hediyelik eşyanın üzerindedir.

Kıbrıslıların çoğunluğu haritalarının oldukça estetik olduğunu düşünürler. Ama bu görüşü taşımayan ressamlar da var… Kıbrıslı ressam Aşık Mene şöyle diyor: "Oldukça anti-estetik; daha iyi yontulabilirdi. Boyun ve gövde kısmı proporsiyon hataları taşıyor. Ama gövde ve boyun arasında bağlantısal bir orantı yok. Batı kısmı komik özellikler taşıyor. Bir ördeğin arkası gibi Limasol Körfezi diğer taraflara inat, oldukça duyarlı. Bütün eğilimleri ve erotik çıkıntılarıyla bir kitsch özelliği taşıyor. En etkileyici kısmı haritanın gebeliği… Bunu seviyorum!"

Akdeniz'de bir pirzola



Haritanın neye benzediği konusunda çeşitli görüşler mevcuttur. Ama kuşkusuz ki öncelikle bir belayı çağrıştırmaktadır. Mizah yazarı George Mikes'ın dediği gibi: "Kıbrıslılar bir dünya gücü haline gelemeyeceklerini biliyorlardı, ama bir dünya belası olmayı başarmış durumdadırlar ki, bu da aynı derecede iyidir."

Akdeniz'in ortasında yalnız başına bir pirzolaya benzemektedir… Lezzetli ve iştah kabartan… Pirzola şenlik mitolojisinin bir parçasıdır. Roland Barthes'ın dediği gibi "Etin kalbidir; saf haldeki ettir ve ondan yararlanan bir camız gücü kazanır."

Homeros'un Odissea'sında öykülerin genellikle denizde geçmesine rağmen, kahramanların hiçbir zaman balık yememeleri ilginçtir. Belki de Odissea balık sevmiyordu. Ama hayır! O güçlü kahramanlar, neden kolaylıkla avlanan bu zayıf hayvanı yesinler ki! Onlara iri geyiklerin ve domuzların sofrası yaraşır.

Kıbrıs, dumanı üstünde, yenmeye hazır bir pirzola'dır. Antonius'tan Kleopatra'ya bir düğün hediyesi; Aslan Yürekli Rişar'ın nişanlısı Berengaria'ya armağanı… Minik, tatlı bir hediye. Duvarlara asılmak üzere hazırlanmış bakır kabartma haritaları birbirlerine gülümseyerek uzatan insanlar.

Denizin ortasında; hedefi belirsiz. Yalnız bir gemidir. Tarihin bir döneminde demir atmış; hareketsiz beklemedir. Hüzünlü melodiler çalan bir kemandır. Herkesin fethe geldiği tarihsel bir anıt… Kıbrıslılar için dünyanın merkezidir ama dünya haritasında zorlukla seçilmektedir. Elbette küçüktür, ama "küçük güzeldir." İki annesi olan bir bebektir. Paylaşamadıklarından parçalamışlardır onu.

Yalan söyledikçe burnu uzayan Pinokyo'dur. Ortadoğu'yu gösteren Amerikan parmağı.

Bir deniz kabuğudur; değerli ve zor bulunur…

Bir parça asildir… Kraliçenin adası… Hala kendilerini adının sahipleri sanan bazı nostaljik ve burnu havada yaşlı İngiliz centilmen ve leydilerinin ortalıkta dolandığı görülür.

Othello, şu sözleri sarf ettiği sırada kafası besbelli Desdemona'ya kızgınlıkla doluydu:
"Kıbrıs'a hoş geldiniz efendiler; azgın keçiler ve maymunlar."

Sevimlidir, ama burnu havadadır. Şöyle der gibidir hep: "Ah herkes, herkes arzuluyor beni." Kuşkusuz ki Afrodit'in adasıdır. Söylenceye göreyse dünyanın ilk orospusu Kıbrıs'ta yaşamıştır.

Herkesin ısırdığı bir bisküvi'dir.

Bir silaha benzer ve bir timsaha… Çok tehlikelidir.

"O, bir zamanlar etobur bir kuştu; belki de Anka… Çekici parlaklığıyla nazlı bir kuğuya dönüşüverdi. Bir gün ağırlığını taşıyamadı ve mavi göklerden süzülerek Akdeniz'e düştü ve taş kesildi. Tanrılar bu günahı taşıyamadı."

Tarihin erken dönemlerinde keşfedilmişti. Batı literatüründe haritayla ilgili ilk referanslar Kıbrıs'ı da kapsar. Herodot tarihinde görülür. Tarih boyunca çok çeşitli versiyonları çizilmiştir. Dali Sonnett'nin kartograflarından biri olduğu söylenir. Sonnetti yazmış olduğu bir sonede şöyle böbürlenir.

"Ben Bartolemo Dalli Sonetti
kanıtlamak için büyük marifetimi
tüm gerçekliğiyle göstermek isterim
nasıl araştırdığımı denizleri
ve rüzgara dayayıp pusulamı
ayak bastım her adaya
limanları ve körfezlerini;
çıplak ve görkemli kayalarını
pergelimle saptadım
gerçek pozisyonlarını haritada.
"

Hüzün Ana'sı

Resmi Türk tarihi bir zamanlar İskenderun körfezine bağlı olduğunu ve oradan koptuğunu vurgular. Kuşkusuz bir Türk anneden doğmadır! Marmara denizinden oyulup, atılmış gibidir. Akdeniz'e.



(Animasyonu seyretmek için tıklayınız >>>>)

Resmi Yunan tarihinde, Yunan adalarının bir devamı olarak gösterilir. Küçük bir hileyle batıya doğru çekilmiştir. Yunanistan annenin en büyük kızıdır. Türkiye atlanmıştır haritada. Yanlışlıkla!
Akdeniz göğünde bir buluttur. Yükseklere yaraşır. Bağımsız durur orada ve kıskandırır herkesi… Budur belki de politik bağımsızlığının olmamasının nedeni.

1964 görüşmeleri sırasında olası bir bölünmede Kıbrıslı Türkler'in payına düşeceği söylenen Karpaz çıkıntısı bir penis'e benzer. Bu yüzden tartışmalıdır cinsiyeti.

Büyük toprakların pazarlığında küçük bir rüşvettir: "Lütfen hediye olarak kabul ediniz."

Akdeniz'de yolunu kaybetmiş küçük bir domuzcuktur. Bir kasap bıçağıdır. Kanlı bıçağı tarihin. Küçük bir beşiktir. Herkes tarafından evlat edinilmek istenen bir bebek… Deniz kızları ve balıklar ona ninniler söylemektedir.

Binlerce evladını yitirmiş acılı bir annedir. Şair Fikret Demirağ'ın "Hüzün Ana"sı.

Hakkında konuşmak tehlikelidir; hemen politik duruşunuzu ele verir. Bir zamanlar bir Kıbrıslı Türk televizyon sunucusunun üzerinde bölünmemiş bir Kıbrıs bulunan T-Shirt giydiği için cezalandırıldığını unutmamak gerekir.

Bir tavaya benzer. Akdeniz'in cadısı büyük bir yemek pişirmektedir.
Bir ejderhadır… Denizin bekçisi.

Uzun burunlu bir adamdır. Ortadoğu'daki sevgilisine serenat okuyan Cyrano de Bergerac.

Pazarlık nesnesidir. Politik masadadır. BM için harita olmayan haritadır.

Çocuklar, bölünme çizgisinin acıdığını ve kanadığını sanırlar.. O zaman, niye "kırmızı hat" değil de, "yeşil hat"tır adı?

Kırmızı renk politik masada kullanılır. Kalemle ve orantıyla vatanı paylaştırmak için insanlar. Türk askerleri Kıbrıs'ın ortasındaki bir kalp içinde fotoğrafını gönderirler ailelerine: "Ben şanlı milletin kahraman askeri, ayak bastım yavruvatan'a."

Rum propaganda dokümanlarında Kuzey'den kan damlamaktadır. "İşgal'i unutma!"dır mesaj. Adanın ırzına geçilmiştir ve acı çekmektedir.

Türk propaganda dokümanlarında Kuzey'de bolluk ve mutluluk görünür. Bölünme çizgisi gururla vurgulanır. Barış güvercini bir tankın üzerindedir. Güneş Kuzey'den doğar. Türkiye anne, bebeğini kucaklar.

Dengesizdir. Her an dengesini kaybedip denize düşebilir. Tarihte bunun üç kez tekrarlandığı söylenmektedir.

Lawrence Durrel için "Acı Limonlar" adasıdır.

Ada kavramı ütopya ile ilişkilidir. Düşlerin gerçekleşmesine bir göndermedir. Ada, bağımsızlık demektir. Ama "Hiç kimse bir ada değildir".

Kartograf, kıramaz karısının kalbini. "Sevgilim, lütfen şuraya küçük bir ada koy. Yalnızca benim için…" diyen senyora'nın hatırına bir ada yerleştirir dünya haritasına.

Adadaki adam geçecek gemilerin yolunu gözler. S.O.S. gönderir. Şişeler içinde mesajlar bırakır denize. Defoe'nun Robenson Cruse'su için bir serüven yeridir.

Swift için ise, dünyanın hem aynası, hem de anti-tezi'dir adalar.

Bir açık hava hapishanesidir. Her yanda da gardiyanlar. Ada, kaçış hayalleri kurulan bir yerdir. KKTC’nin açılımı Kaçan Kurtulur Türk Cumhuriyeti de olabilir. (Kıbrıslıların fazlası göç etmiştir). Göçmen Kıbrıslılar küçük adalarına özlem duyarlar. (Büyük kara parçalarına özlem duyan ada'daki adamla çelişki ve ironi taşır bu).

Dış Kıbrıslılar (Kıbrıs Diasporası) adaları için düşünüp, tartışıp, yazarlar.

Ada bir sürgün yeridir, ama dışarıdaki Kıbrıslılar büyük kıtalarda sürgünde hissederler kendileri; hatta "Acı Sürgün" adlı kitaplar (Hakkı Yücel, Yasemin Yayınları 1987) ve "Yurda Mektuplar" yazarlar.

"Memleket hasreti?
Hayır, çünkü hiçbir zaman bir evim olmadı benim
ama bunun suçlusu sen değilsin.
Gene de, deniz ile dağı bir arada
anımsıyorum, geceleyin birbirinden sonsuz uzaklaşan
ve ortalarındaki boşlukta durağan beşiğimi
"

(Taner Baybars. Memlekete Mektup. Çev. Mehmet Yaşın)

Kan çiçekleri

Pek çok yabancının gelip kendisini ev sahibi ilan ettiği bir yer, nasıl bir ev olabilir?

Maviyle yeşilin buluşup dansettiği bir dinlence yeridir. Bazen yeşil kırmızıya döner ve kavgaya tutuşur maviyle.

Afrodit'in sevgilisi Adonis'in kanıyla oluşturduğu kan çiçeği (anemone) süsler tepeleri. Turistler için her türlü hediyelik eşya mevcuttur. Kıbrıs haritası masa örtülerinin, yastıkların üzerinde bir iğne oyasıdır. Kıbrıslılar, haritalarıyla yatıp, haritalarıyla kalkarlar. Kül tablalarının üzerinde, kahve fincanlarındadır. (Bunun Türk kahvesi mi, Yunan kahvesi mi olduğu konusunda büyük bir kafa karışıklığı vardır.)

Duvarlara asılmak üzere ipekler üzerine basılmış; göstergelerle süslenmiştir. Kıbrıslı Rumlar Elen simgelerini vurgularlar. Osmanlı ve İslam simgelerini yok sayarlar. Tersi geçerlidir Kıbrıslı Türkler için. Kahve ve fincanlarının üstünde de politika okunabilir.

Aşık Mene şöyle diyor: "Bir Kıbrıs kitcsh'I alacak olsam, şarap kadehini tercih ederim. Kanımca en çok bu yakındır Dionisos'a."

Afrodit kültürüyle erotizmin adasıdır. Erotik kıvrımlarıyla yüzyıllardır aşk hastası bir kadındır. Pek çok sevgilisinin izi kalmıştır onda, ama bir aşk üçgenidir son hikayesi.

Oldukça stratejiktir. Askeri bir üs gibi konumlandırılmıştır denizin ortasına. Ateşe hazır bir tank gibidir.
Çocuklar için bir ev ödevidir. Ezbere çizilecek… Düşmanla paylaşılacak bir pasta.

Anadolu'nun döktüğü bir damla gözyaşıdır. O ki anası olmuştur pek çok halkın. Yüzyıllardan beri hamiledir ve "Barış bebek"i doğurmak için sancı çekmektedir.