“KENDİNİ
TANIMAK: HER ŞEY ORADA BAŞLAR, ORADA BİTER”
Dato Latsabidze ile Röportaj İzinsiz
Gösteri
İzinsiz Gösteri: Kendinizi
nasıl tanımlıyorsunuz? Mesleğiniz nedir?
Dato Latsabidze: Çalışmalarımı
göz önüne alarak kendimi biyo-korektör, insan-doğa araştırmacısı
ve ezoteri uzmanı olarak tanımlayabilirim.
İG: Bunu biraz açabilir misiniz?
Bu başlık altında neler yapıyorsunuz?
DL: Bu konu biraz karışık. Nereden
başlamalıyım, bilmiyorum. Mesela benim alanım tam olarak biyo-enerji,
medyumluk ya da alternatif tıp konusu değil. Ben patolojinin nedenlerini
arıyorum. Bazen insanların yaşadığı patoloji kendilerinden değil
kozmostan gelir. Bunları saptayıp insan sağlığı için kullanmaya
çalışıyorum. Örnek verecek olursak, ayın pozisyonu ve değişimleri
insanlar ve onların biyo-ritmik frekansları üzerinde etkili olmaktadır.
Binyıllardır bu evrensel bilgide bilinir ve insanlar bunu kullanır,
hayatlarına uygularlar. Ayrıca manyetik alanlar da çok etkilidir.
Ben İstanbul’daki 50 kilometrekarelik bir manyetik alanı keşfettim
ve burada kullandığım metodun patentini aldım. Bunun nedenlerini
ileride açıklayacağım.
(Dato
Latsabidze)
IG: İstanbul’da keşfettiğinizi
söylediğiniz manyetik alanın İstanbullular üzerindeki etkisi nelerdir?
DL: İstanbul’un üzerindeki tehdit
ciddidir. 1996 yılında İstanbul’a geldim. O günlerde kentin yoğun
bir manyetik alan etkisi altında olduğunu hissediyordum. Maalesef
bu konuyu analiz edecek ve araştırma yapacak düzeyde Türkçe bilmiyordum.
On yıllık bir emeğin sonucunda Türkçe öğrendim, konuyla ilgili
kaynaklara ulaştım ve bu manyetik alanı açığa çıkardım. Bu alan
özellikle bireyler üzerinde dis-comfort (konforsuzluk) etkisi
yaratıyor. O yıllarda yaşanan huzursuzlukları hatırlayın, tek
tek örnek vermek istemiyorum. Birçok problemin temelinde bu manyetik
alan etkili oldu. Devlet bu konuya daha çok eğilmelidir.
(İstanbul’daki manyetik alan araştırmasının
patenti, 2006)
İG: Bu araştırmanızı biraz daha
açar mısınız?
DL: Bu araştırmada 10 denek
üzerinde çalıştık. Onlardan kan örnekleri aldık ve spektro-metre
ile ölçüm yaptık. Bundan sonra, aynı kişilerin kan örneklerini
keşfettiğimiz manyetik alana götürdük ve % 80 oranında bağışıklık
sisteminde tahribat saptadık. Bu olumsuz etki metabolizma üzerinde,
fiziksel potansiyelin aktivitesinde, enerjide, iç organlarda ve
doğurganlıkta konforsuzluk yaratmaktadır. Ben elimden geldiğince
sizi uyarmaya çalışıyorum. Eğer ilgili kurumlar bana kulak verirse
İstanbul’da sağlığın gelişimi ve patolojilerin önlenmesi için
katkıda bulunmaya hazırım. Türkiye’de her yeri dolaştım. Bahsettiğim
manyetik alan olgusu sadece İstanbul’da.
IG: Diğer alternatif disiplinleri
nasıl buluyorsunuz?
DL: Birçok Reiki, biyo-enerji,
chakra, alternatif tıp, vs. uzmanı bu konudan habersiz. Bunların
çoğunluğu, benim bahsettiğim alanın ne olduğunu bile bilmiyorlar.
Bu kişiler topluma pozitif katkıda bulunmuyorlar. Benim araştırma
alanım biyo-koreksiyon, ezoteri, ufoloji, morfoloji, fenomenoloji,
bölgelerin kozmo-jeofizik ve biyolojik analizi, bölgesel konfor
ve konforsuzluk enerjileri ve bunların terapatik kullanımı, bu
enerjilerin kanser benzeri ağır hastalıkların tedavisinde kullanılması
ve toprak araştırmaları gibi birçok alanı kesen bir inter-disipliner
alanda ortaya çıkmaktadır. Ayrıca simetrik ve asimetrik enerjilere,
bunların teşhis ve tedavide kullanımı konusuna, insan bedenindeki
harmoniye bakıyoruz. Doğa ve insan arasındaki bağlantının kopuşu,
yaşadığımız birçok problemin kaynağıdır. Burayı aydınlatmak için
çabalıyoruz.
(Gürcistan’da görülen ve topraktan kaynaklanan
enerji alanı, 1985)
İG: Az önce elinizde bir çizim
gördük, o neyi ifade ediyor?
DL: Bu nöro-piramittir. Nöro-piramit
hayatımızdaki temel faktörlerle ilgilidir: toprak, su, ateş, hava
ve fırtına. Bu faktörler vücüdumuzda belli yerlerle bağlantılıdır.
Bunları gerektiğinde açıklayabilirim. Şu an bu bilgileri vermemeyi
tercih ediyorum. Çünkü birçok kez yaptığım açıklamalardaki bilgiler
sözde uzmanlar tarafından çalındı ve tahrif ederek kullanıldı.
Nöro-piramit araştırmaları bize insanların kozmostan aldığı enformasyonlar,
yaşadığı patolojiler ve çözümler konusunda fikir verir. Nöro-piramit
insan vücudundaki balansı sağlar ve mutasyona engel olur. Altıncı
his dediğimiz konu da nöro-piramit ile ilgilidir. Altıncı his
kozmosla kurulan bir kontaktör vakasıdır. Bunun örnekleri çoktur.
Yani bunları batıl inanç diyerek geçmemek, ciddiye almak ve analiz
etmek gerekir. Anomali de bir diğer çözümlenmesi gereken konudur.
İG: Anomali derken neyi kastediyorsunuz?
DL: Mesela tüm icat yapan insanlar,
dahiler anomali örneğidir. Alışkanlıklarımızı zorlayan insanlığın
her adımı anomalidir. Telekinesis yine bir anomali örneğidir.
Bu konular bugün bize belki inanılmaz geliyor, UFO’lar da aynı
şekilde görülüyor. Ama adım adım tüm bu alanlar aydınlanacak.
Anomali dediğimiz, aslında henüz tam olarak vakıf olamadığımız
bir bilgi alanına işaret ediyor. Urfa’daki Balıklı Göl de bir
anomali örneğidir. Orada büyük bir enerji var, maalesef yeterli
fonlara ulaşamadığım için bunu yeterince araştıramadım. Beklide
oradaki enerji insanlar için mükemmel bir hizmet sunabilir. Balıkesir’deki
Şeytan Sofrası bir diğer örnektir. Tarihteki mistik olarak adlandırdığımız,
efsaneleşmiş bir çok konu yine anomali örneğidir aslında.
(Nöro-piramit)
İİG: UFO’lar konusunda ne düşünüyorsunuz?
DL: Bazı insanlar bugün uzayda
yaşama inanmıyor belki ama bizim elimizde 120 galaksiden yaşam
örnekleri, besin maddeleri ve çeşitli nesneler var. Bunu görmek
isteyenlere göstermeye hazırız. TÜBİTAK bu konuyla ilgilenirse,
beraber çalışmaya hazırım. NASA’nın dahi elinde bulunmayan bazı
bilgiler elimizde bulunmaktadır. Şu an fazla bir açıklama yapamıyoruz.
Biz elementler tablosunda eksik olan bazı elementleri bulduk.
Bu Gürcistan’da, bir okulda çocuklara bazı kozmik güçler tarafından
aktarıldı. Birçok kişi UFO’larla kontak kurduğunu iddia ediyor.
Biz bu konuyu araştırırken kan örnekleri alıyoruz ve bakıyoruz.
Özel bir element arıyoruz. Eğer bu element varsa kişi gerçektenden
uzaylılarla temas kurmuştur ve bir kontaktördür. Yoksa halüsinasyon
kurmuş demektir.
İG: Sizin insanlara öneriniz
nedir? Sorunlarını nasıl çözebilirler sizce?
DL: Zihnimizi boşaltmamız,
kötü düşüncelerden arındırmamız lazım. İnsanlar hayatlarına en
büyük zararı böyle veriyorlar. Bu yüzden, sağaltım kişinin kendinden
başlar. Sorun ve çözüm bir madalyonun iki yüzü gibidir ve birbirlerine
dipten bağlıdırlar. Kendini tanımak, her şey orada başlar, orada
biter.
Dato Latsabidze: datolatsabidze@yahoo.com
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
İzinsiz Gösteri'de yayımlanan yazılar ve görselller izin alınmadan ya da kaynak gösterilmeden kullanılamaz