Belçikalı
ressam Jan Van Mechelen, Avrupa'nın soğuk pragmatizmini aşan yapıitıyla
Doğu'ya oriyentalizmi asan bir pencere açıyor. Mechelen'in çalışmaları
dünyanın birçok sanat merkezinde sergilendi. Onu, "sanat
piyasasıi"ndaki birçok meslektaşından ayıran en önemli olgu,
plastik sanatların dışındaki entelektuel alanlarla da (edebiyat,
felsefe, dinler, vb.) buluşan bir söylem oluşturmuş olmasıdır.
Kubilay Akman: Çalışmalarınızın mistik ve şiirsel bir
etkileyiciliği var. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Jan
Van Mechelen: Eğer benim sanatımın içerdiği mistik ve
şiirsel bir öğe varsa, bu belki de imgeleri kendi içlerindeki
mümkün olan en keskin ve en hakiki olarak yapmaya yönelik çabamdan
kaynaklanır. Resmin varolabilmesi için resmin dışında dans edebilmeniz
gerekir. Bu dansın bıraktığı izler imgenin çizgileri ve renkleridir.
Sufizm, Hasidizm, Taoizm; bunların hepsinin verdiği tad ekmek
ve çayın olduğu kadar mistiktir.
KA: Niçin her zaman insan bedenleri
ve yüzler?
JVM: İnsan bedeni ve yüzü bizim
en mahrem manzaramızdır, her şey oradadır: ağaçlar, bulutlar,
kayalar, yağmur ve sıcaklık, tüm mevsimler bir yüzün içinde ve
üzerinde gezinirler. İnsanın tarihi her saniyeyi sizden önce gözlerinizde
billurlaştırır.
KA: Buda imgelerinin sizin için
özel bir anlamı var. Bize biraz Buda’ya veya Budizm’e duyduğumuz
ilgiyi açıklayabilir misiniz?
JVM: Buda’nın yüzünün formu,
onun sükûneti ve iç-dış dünyaların farkındalığı, kendine ve ötekilere
tanıdığı özgürlük, bunların tümü bana hitap eden öğeler.
Eyelash, Tea and Me
KA: Karmaşık/çeşitli teknikleri
ve materyalleri bir arada kullanıyorsun. Bu özel sanatsal ifade
yolunu veya dilini nasıl geliştirdin?
JVM: İnsan konuşarak kullandığı
dili icat etmelidir. Ben net olarak bir tekniği kullandığımın
farkında değilim. Çoğu zaman ellerimi takip ediyorum, yılardır
süren günlük pratikler boyunca onlar ne yapmaları ve neden kaçınmaları
gerektiğini öğrendiler. Bu, daima yeni topraklara yönelen bir
ömürlük yolculuk.
KA: Sanatınızın edebiyattan
beslendiğini sanıyorum. Yazar veya şair olarak favorileriniz kimler?
JVM: Edebiyat heyecan verici olabiliyor. O, zihnimi
ve ressam ellerimi harekete geçiyor. Shakespeare, Proust, Rimbaud,
Joyce, Chuang Tzu, Tu Fu, Montaigne, Villon...
KA: Coğrafi konum olarak Avrupa’nın
kalbindesiniz. Ne var ki Belçika dünyanın büyük sanat merkezleri
arasında değil. Şunu demek istiyorum, ülkenizde sizin gibi bazı
sıra dışı sanatçılar var. Fakat Londra, Paris veya New York dünyanın
sanat merkezleri olmaya devam ediyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?
JVM: Belçika benim için enerji
merkezi. Köşedeki kütüphanede tüm kitaplar, müzik ve bir tarih
duygusu bulunabilir. Londra, Paris ve New York ise kullanışlı
iş merkezleri, birçok şey birbirine yakın ve kolayca elde edilebilir
durumda. Bu kentler güzel müzelere ve sergilere sahipler.
KA: Felicien Rops’un sanatına
dair yorumlarınız nelerdir?
JVM: Bugünlerde Brüksel’de bir
Rops retrospektifi var. Sergiyi gezmedim, fakat onun sanatından
haberdarım.
KA: Daha önce de konuştuğumuz
gibi, İstanbul’dan hoşlanıyorsunuz ve şehrimiz üzerine oldukça
şiirsel ifadeleriniz var. İstanbul’da bir sergiyle bulunmak istiyor
musunuz? Türkiye’ye yönelik bir planınız var mı?
JVM: İstanbul’a bir sergiyle
gelmekten zevk duyardım. Türkiye’yle ilgili somut bir planım yok.
Birisi bana böyle bir imkân sunsaydı bunu memnuniyetle değerlendirirdim.
KA: Tekrar Belçika. Sanırım,
ülkenizin çok-kültürlü karakteri (Flaman, Fransız, Alman ve yabancı
göçmenlere ait kültürler) Belçika sanatı ve entelektüel yaşamı
için bir şans. Bana katılıyor musunuz?
SIMG0361
JVM: Tüm dünya burada özgürce
deviniyor. Birçok farklı davranış stillerini absorbe edip kullanabilir
ve aynı zamanda köklerinize yakın kalabilirsiniz. Bu bir güç olabilir.
KA: Son olarak, yeni projeleriniz
ve sergileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
JVM: Önümüzdeki sergi İsviçre’de
olacak. Şu an için, panel üzerine yağlıboya, oldukça kesif bazı
küçük yüz figürleri üzerinde çalışıyorum. Bunların, tek yönlü
bir bilet, evrendeki bir kara delik veya ışığı büken ve emen yerçekiminin
görünmez merkezi gibi gözü ölümcül bir yolla cezbetmesini istiyorum.