2005 yazındaki Asya yolculuğum sırasında
tanıştım Jemma ile. Genç bir Tıp Fakültesi öğrencisi olarak gönüllü
olarak yoksul bir Asya ülkesi olan Nepal’de staj yapması beni
etkiledi. Jemma’nın yolculuğunun birçok insana örnek olmasını
istediğim için onunla internet üzerinden bir söyleşi gerçekleştirdim.
Umarım Jemma ve dostları bu enerjilerini ve istençlerini hiç kaybetmezler.
Onların izlenimlerini ve deneyimlerini izinsiz gösteri’de hangi
dilden olursa olsun yayınlayıp paylaşmanın da her şeyin kalıplara
girdiği çağımızda iyi bir tavır olacağını düşünüyorum. Aşağıda
Jemma Smith’e sorularımız ve onun yanıtları.
Jemma, bize Katmandu'da ne kadar kaldığını
söyleyebilir misin?
Toplamda Nepal'de on hafta kaldım ve bu sürenin
büyük bir kısmını Katmandu'da geçirdim.
Gönüllü yaptığın bu iş için neden Nepal'i
seçtin?
İngiltere'deki birçok tıp okulunda, eğitiminizin
bir kısmını yurt dışında tamamlama imkanınız var. Nereye gideceğinizi
ve ne yapacağınızı siz seçebilirsiniz, İngiltere'de kalabilirsiniz
de, dağcılarla, uçak doktorlarıyla, pratisyen hekimlerle ya da
ilginizi çeken herhangi bir konu hakkında çalışabilirsiniz. Nepal'i
görmek hep istediğim bir şeydi. İşte bu yüzden oraya gitmeye yani
dünyanın o kısmını tercih etmenin o ülkeyi ve o ülkenin insanlarını
tanımada mükemmel bir fırsat olacağına karar verdim. Pediatri
(çocuk sağlığı) her zaman için ilgi alanım olmuştu. Ben de Nepal'de
pediatri olanaklarını inceledim ve koca Nepal'de sadece bir tane
pediatri hastanesi buldum o da Katmandu'daydı. Katmandu'ya gitmek
için başvurdum ve kabul edildim. Beş haftamı Çocuk Hastanesi'nde
çalışarak geçirdim. Hastanede çalışırken aynı zamanda gene o bölgedeki
bir yetimhanede de çalıştım. Benim için mükemmel bir tecrübeydi.
Çocuklarla çalışmak ve onlarla vakit geçirmek bana hayata başka
bir açıdan bakmayı öğretti.
Hastanedeki işim bittikten sonra, çalışırken
yanlarında kaldığım aileden ayrıldım ve Katmandu'daki guesthouse’a
(seni tanıdığım yere, Bora!) taşındım. Yetimhanede çalışırken
ve misafir evinde kalırken o bölgedeki başka bir yetimhanede çalışan
başka bir kızla tanıştım, iki yetimhaneye de gidip gelmeye başladım.
Nepal ve İngiltere arasındaki sadece yaşam farkını görmek değil
aynı zamanda iki yetimhane arasındaki farkı görmek oldukça şaşırtıcıydı.
Birinin imkanları diğerine göre daha genişti ve birinde gösterilen
ilgi daha fazlayken diğerinin organizasyon şeklini bile anlamak
zaman zaman zorlaşıyordu. Zaman geçtikçe çocuklarla ve onların
sağlığıyla iyice ilgilenmeye başladık.
Yetimhanede çalışırken Nepal'de kaldığım zaman
içinde, elinde yara olan ve doktorlar tarafından muayene edilmemiş
kimsesiz bir çocuğa baktım. Onu hastaneye götürdük, ameliyat oldu
ve orda onunla dört gün boyunca kaldım. Aynı zamanda Katmandu
Vadisi'nin dışındaki bir köyde yardım dağıtımı yaptık; yiyecek,
kıyafet ve bazı ilk yardım malzemeleri dağıttık. Nepal'de kaldığım
şu birkaç hafta içinde edindiğim tecrübeler bana ilham verdi ve
hayat başka bir açıdan bakmayı öğretti. Aynı zamanda o kadar güzel
ve o kadar dokunaklıydı ki bana kendi hakkımda ve insan doğası
hakkında birçok şey öğretti. Bu tecrübeler, aynı bölgede biraz
daha araştırma yapmam ve bunu mümkün kılmam için ban bir yardım
derneği kurma ilhamı verdi.
Doğu'ya gitmeden önce bir Batılı olarak
Doğu hakkındaki düşünceleriniz neydi?
Nepal'e gitmeden önce Çin ve Moğolistan'da bulunmuştum.
Tabi ki İngiltere'den farklı olduğunu düşünüyordum ve bütün bunları
göze alarak gittim. Her gün yaptığım şeylerden farklı şeyleri,
yeni ve çeşitli bir kültürü tecrübe etmek ve onunla bütünleşmek
için oldukça heyecanlıydım.
Nepal ve Nepalliler hakkındaki ilk izlenimin neydi ve
bu zamanla değişti mi?
İlk bakışta Nepallilerin oldukça arkadaş canlısı
olduklarını ve Nepal'in de değişime açık bir kültüre sahip olduğunu
düşünmüştüm ve bu pek de değişmedi. Geniş bir ölçüye kadar hayattaki
pek çok şeye karşı oldukça ilgililer ve sağlık, hastalık ve özürlere
karşı rahat bir tutumları var; bütün bunların hayatın bir parçası
olduğunu ve utanılacak bir şey olmadıklarını tersine kabullenilmesi
gereken bir şey olduğunu düşünüyorlar. Birçok ülkeye model olabilecek
oldukça çeşitli bir kültüre sahipler.
Tıp ya da fen...vb. alanlarında eğitim
gören öğrencilere uzun yolculuklar hakkında ne tavsiye edersin?
Çoğu tıp öğrencisi, eğitimlerinin bir parçası
olarak seyahat etme imkanı bulabiliyor ve ben her zaman için onlara
gelişmekte olan bir ülkeye gitmelerini tavsiye ediyorum; çünkü
orda sağlık konusunda daha farklı bir anlayış kazanabilirsiniz
ve orda, o farklı ortamlarda, o işlerin yapıldığını görmek, bizim,
bu dünyada neye sahip olduğumuz hakkında size daha geniş bir perspektif
kazandırır. Ülke olaraksa her zaman için Nepal'i tavsiye ediyorum;
çünkü orayı o kadar sevdim ki...Her zaman da seveceğim; fakat
gene de size birçok şey sunacak olan ne kadar çok ülke olduğunu
unutmamak lazım. Yani nereye giderseniz gidin harika bir seyahat
geçireceğiniz kesin.
Diğer öğrencilerse seyahat etmek için ellerine
geçen hiçbir fırsatı kaçırmamalılar, insanın ilgili olduğu mesleği
farklı ortamlarda, farklı koşullar içinde görmesi mükemmel bir
şey. Bu; eğitim, iş, bilim ya da her ne içinse; kendi yeteneklerinizin,
sahip olduğunuz imkanların ve mesleğinizin gerçekliğinin farkına
varmanızı sağlayacak. O işe sahip olmanın ya da o işin profesyoneli
olmanın ne demek olduğunu anlayıp o işin kendi ham, orijinal haliyle
nasıl yapıldığını görürsünüz.
Bir dahaki yolculuk planın ne?
Sanırım bir dahaki seyahatim ancak 2006
yazında olabilecek; çünkü okuldaki dördüncü yılımda pek tatil
imkanım yok ve bu yıl sonunda oldukça önemli sınavlarım var. Dünyada
gitmek ve tecrübe etmek istediğim o kadar çok yer var ki bir dahaki
yolculuğumun nereye olacağını söylemek zor. Şu anda Nepal'de tanıştığım
insanlarla bir yardım derneği kurma çalışmaları içindeyim; bu
yüzden gelecek yıl muhtemelen Nepal'e döneceğim ve bu da oldukça
güzel olacak.