Bugün
burada bulunuşumuz, iki tarafın resmi tarih anlatılarına, sadece
kendi tarafımızın acılarından söz edip bunun için ötekileri suçlayan
ve ötekinin acılarını yok sayan tarih anlatılarına bir karşı çıkıştır.
Yıllar önce, Kıbrıs’ın çok zor günlerinde, Pile’nin
tozu toprağı ve yakıcı güneşi altında bir grup genç “Birbirimizin
acılarını kabul edelim ve birlikteliklerimizi kutlayalım” temasıyla
etkinlikler düzenlediler. 30 Eylül’ü Kıbrıs Barış Günü ilan ettiler.
Gelenek sürüyor…Bu günü, her yıl, adamız birleştikten
sonra bile kutlamaya devam etmek istiyoruz. Kıbrıs Barış Günü’nde
geçmişteki acıları olduğu kadar güzel zamanları da anımsıyoruz.
Kıbrıslıtürklerin ve Kıbrıslırumların bu adadaki bütün güzel dostluk
hikayelerini anımsıyoruz. 30 yıllık ayrılığa karşılık yüzyıllarca
bir arada varolmayı…
Acılardan da söz ediyoruz çünkü acılar bize tutulan
yolun doğru yol olmadığını söylüyor; yeni bir yol için esin oluyorlar
ve kendilerini sona erdirmemiz için güçlü bir istek uyandırıyorlar.
Birbirimizin hikayelerini dinlemek ikimizin de
acılar çektiğini anlamamızı sağlıyor…
İkimiz de sevdiklerimizi yitirdik, kayıp kişilerimiz var ve göçmen
olduk.
Acıyla yüzleşmek ve bunun her iki toplumun da ortak acıları olduğunu
görmek bir iyileşme sürecinin başlangıç noktası olabilir.
İhtiyacımız olan bir iyileşme sürecidir. Travmalarımız
yıllarca çatışmayı beslemek ayrılığı güçlendirmek için kullanıldı.
Hiçbir zaman tedavi edilmediler. Acılarımız rakamlara dökülüp uluslararası
lobi faaliyetleri için kullanıldılar. Rakamlar bizim ötekilerden
daha çok acı çektiğimizi kanıtlamak için birbirleriyle savaştılar.
Kimse acılarımızı iyileştirmeye çalışmadı. Çocuklar
olarak korkuyla büyüdük. Milliyetçilerin istediği buydu. Birbirimizden
korkmamızı istediler çünkü korku nefreti besler ve nefret de ayrılığı
güçlendirir.
Hepimiz acı çektik. Aynı acıyı farklı dillerde
ağladık.
Bugün birbirimizin acısını anlamak ve birlikteliğimizi
kutlamak için buradayız. Ama hepsinden önemlisi yeni bir gelecek
için mücadele etme kararlılığımızı seslendirmek için buradayız.
Geçmişteki trajedilerin artık yaşanmayacağı bir gelecek için. Birleşik
bir ülkede insanları tarafından birleştirilecek bir ülkede yaşanacak
bir gelecek için…