SAYI 23 / 20 Aralık 2004

 

KIBRIS BARIŞ GÜNÜ MİTİNG KONUŞMASI / 29.9.2004

Neşe Yaşın



Bugün burada bulunuşumuz, iki tarafın resmi tarih anlatılarına, sadece kendi tarafımızın acılarından söz edip bunun için ötekileri suçlayan ve ötekinin acılarını yok sayan tarih anlatılarına bir karşı çıkıştır.

Yıllar önce, Kıbrıs’ın çok zor günlerinde, Pile’nin tozu toprağı ve yakıcı güneşi altında bir grup genç “Birbirimizin acılarını kabul edelim ve birlikteliklerimizi kutlayalım” temasıyla etkinlikler düzenlediler. 30 Eylül’ü Kıbrıs Barış Günü ilan ettiler.

Gelenek sürüyor…Bu günü, her yıl, adamız birleştikten sonra bile kutlamaya devam etmek istiyoruz. Kıbrıs Barış Günü’nde geçmişteki acıları olduğu kadar güzel zamanları da anımsıyoruz. Kıbrıslıtürklerin ve Kıbrıslırumların bu adadaki bütün güzel dostluk hikayelerini anımsıyoruz. 30 yıllık ayrılığa karşılık yüzyıllarca bir arada varolmayı…

Acılardan da söz ediyoruz çünkü acılar bize tutulan yolun doğru yol olmadığını söylüyor; yeni bir yol için esin oluyorlar ve kendilerini sona erdirmemiz için güçlü bir istek uyandırıyorlar.

Birbirimizin hikayelerini dinlemek ikimizin de acılar çektiğini anlamamızı sağlıyor…
İkimiz de sevdiklerimizi yitirdik, kayıp kişilerimiz var ve göçmen olduk.
Acıyla yüzleşmek ve bunun her iki toplumun da ortak acıları olduğunu görmek bir iyileşme sürecinin başlangıç noktası olabilir.

İhtiyacımız olan bir iyileşme sürecidir. Travmalarımız yıllarca çatışmayı beslemek ayrılığı güçlendirmek için kullanıldı. Hiçbir zaman tedavi edilmediler. Acılarımız rakamlara dökülüp uluslararası lobi faaliyetleri için kullanıldılar. Rakamlar bizim ötekilerden daha çok acı çektiğimizi kanıtlamak için birbirleriyle savaştılar.

Kimse acılarımızı iyileştirmeye çalışmadı. Çocuklar olarak korkuyla büyüdük. Milliyetçilerin istediği buydu. Birbirimizden korkmamızı istediler çünkü korku nefreti besler ve nefret de ayrılığı güçlendirir.

Hepimiz acı çektik. Aynı acıyı farklı dillerde ağladık.

Bugün birbirimizin acısını anlamak ve birlikteliğimizi kutlamak için buradayız. Ama hepsinden önemlisi yeni bir gelecek için mücadele etme kararlılığımızı seslendirmek için buradayız. Geçmişteki trajedilerin artık yaşanmayacağı bir gelecek için. Birleşik bir ülkede insanları tarafından birleştirilecek bir ülkede yaşanacak bir gelecek için…