SAYI 11 / 03 HAZİRAN 2004

 

TAŞ USTASI

(Kuzey Amerika Kızılderili Masalı)



Her gün çalışıyor, dağların üzerindeki koca koca taşları yontuyordu yoksul taş ustası, ama bu onu tatmin etmiyordu. Günlerden bir gün oradan geçen zengin bir adam gördü ve ‘keşke zengin olsam’ diye düşündü. Büyülü ruh bunu duydu ve isteği yerine getirdi. O artık zengin bir insandı!

Zengin bir adam olan taş ustası kendini sınırsız güçlü hissediyor, çalışanlarına emir üstüne emir yağdırıyordu. Ancak bir gün güneş yüzüne öyle parladı ki ‘güneş benden daha güçlü, güneş olsam ya’ diye içinden geçirdi. Büyülü ruh bu isteği yerine getirdi,

Güneşti şimdi o. Işınlarını acımasızca yeryüzüne gönderiyordu. Bir gün bir bulut önünde durdu ve hiç ayrılmadı. ‘bulut benden daha güçlü, keşke bulut olsam‘ diye düşündü. Büyülü ruh bir kez daha onun isteğini yerine getirdi.

Artık buluttu o, güneşi sürekli kapatıyor, karanlığa ve soğuk havaya neden oluyordu. Bir gün rüzgar esti, öylesine esti ki onu aldı götürdü. O da hemen ‘rüzgar olmak istiyorum’ dedi. Büyülü ruh bu isteğini de yerine getirdi.

Acımasız bir rüzgardı artık, kum fırtınaları ve tayfunlar estiriyordu. Ona kimse karşı koyamazdı. Bir gün karşısında bir dağ vardı ve onu yerinden oynatamıyordu. ‘dağ bana dirençli, dağ olmalıyım’diye içinden geçirdi. Büyülü ruh onun bu isteğini de yerine getirdi.

Dağdı, hareketsizdi. Hiçbir şey onu yerinden oynatamazdı. Ama bir gün üzerinden bazı parçaların koparıldığını hissetti. Yoksul bir taş işçisi çalışıyordu. ‘taş ustası her şeyin en kudretlisi! bir taş ustası olabilseydim keşke’dedi. Büyülü ruh son kez bu isteği de yerine getirdi.

Türkçesi: Bora Ercan