EYLEM
VARSA DAYAK DA VAR
Ankara'daki YÖK eyleminde gözaltına alınan 10'u 18 yaşından küçük,
ikisi hasta, biri görme özürlü 67 kişiden 13'ü tutuklandı.
YÖK protestosunda gözaltına alınan 67 kişiden,
tümü Ankara dışından gelen 13'ü tutuklandı.
Ankara'da geçen hafta sonu yapılmak istenen, ancak Kızılay Meydanı'na
girişin valilik emriyle yasaklanması üzerine karşılıklı çatışmaya
dönüşen gösteriyle ilgili soruşturma tamamlandı. Polisin gaz bombaları
ve coplarla dağıttığı gruptan gözaltına aldığı 67 kişi, önceki gün
savcılığa çıkarıldı. Basın savcısı Kürşat Kayral, 26 kişiyi serbest
bıraktı, 41'i hakkında 'izinsiz gösteri', 'polise mukavemet' ve
'kamu malına zarar vermek' suçlarından tutuklama istedi. Nöbetçi
hâkim 13 zanlıyı 'suçun toplumda uyandırdığı infial'i gerekçe göstererek
tutukladı, 28 kişiyi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Gözaltına alınıp serbest bırakılanlar arasında en dikkat çekici
isim Serpil Kevük oldu. Görme özürlü Kevük, polise mukavemetle suçlandı.
67 kişiden 10'unun 18 yaş altında olduğu belirtilirken, polisin
ilk gözaltına aldıkları kişiler arasında bir de ilköğretim öğrencisi
olduğu ve ertesi gün adliyeye sevk edilmeden serbest bırakıldığı
öğrenildi.
Gözaltına alınanlardan Sevda Yiğitoğlu'nun multiple skleroz (MS),
Emel Yıldırım'ın kronik astım hastası olduğu, Çiğdem Karakuş'un
ise aldığı darbelerle kolunun kırıldığı öğrenildi.
Eyleme Kocaeli'nden katılan öğrencilerin, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne
ait iki otobüsle geldiği ortaya çıkınca polis, şoförlerin ifadesini
aldı. Şoförler talimatı Kocaeli Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü'nden
aldıklarını söylerken, Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Erenkaya,
otobüsün Anıtkabir ve diğer tarihi yerleri ziyaret amacıyla tahsis
edildiğini açıkladı.
İçişleri Bakanlığı dün, belediye hakkında inceleme başlattı. (Radika Gazetesil)
18 MART 2004:
YARGI: SUSMA EYLEMİ
SUÇ DEĞİL
Anadolu Üniversitesi'nde aldığı disiplin cezasını 'susarak' protesto
ettiği için hukuk son sınıftan atılan Pınar Çelik, Danıştay'a açtığı
davayı kazandı.
Hukuk son sınıf öğrencisi Pınar Çelik hukuk mücadelesini
kazandı. YÖK protestosu nedeniyle aldığı cezayı 'susarak' protesto
edince okuldan atılan Çelik'in cezasını iptal eden Danıştay, toplu
düşünce açıklamasına destek verdi, üniversitelerdeki yasakçı zihniyete
tavır aldı. Danıştay cezanın dayanağı olan YÖK Disiplin Yönetmeliği'nin
iptal istemini ise reddetti.
Radikal'in önce 'Sadece susmak serbest', ardından 'Meğer susmak
da suçmuş' manşetiyle haberleştirdiği dava, Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde
YÖK'ü, savaşı ve paralı eğitimi protesto eden öğrencilerin, bir
ya da ikişer dönem okuldan uzaklaştırma cezasına çarptırılmasıyla
gelişti.
Öğrenciler disiplin cezalarını 'susarak' protesto için Ocak 2002'de
ağız ve gözlerini bantlayıp oturarak, 'YÖK'e evet, IMF'ye paralı
eğitime evet' dövizleri çıkarınca, üniversite yeni bir soruşturma
açtı. Daha önce uzaklaştırma cezası verilen öğrencilerden beşi okuldan
atıldı.
Dava esastan iptal
Bunlardan Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Pınar Çelik, konuyu
yargıya taşıdı. Danıştay 8. Dairesi, geçen yıl Çelik'in okuldan
atılma işleminin yürütmesini oybirliğiyle durdurdu, ancak üniversite
bu yargı kararını zamanında uygulamaya koymadı. Şimdi 8. Daire,
davaya son noktayı koydu ve Çelik'in okuldan çıkarılma işlemini
esastan iptal etti.
Danıştay Savcısı Cem Erbük ve Tetkik Hâkim Gülşen Pehlivanlı'nın
da görüşü doğrultusundaki iptal kararı, Daire Başkanı Güngör Demirkan
ile üyeler Turan Falcıoğlu, Şevket Apalak, Ayla Alkıvılcım, Alaattin
Öğüs'ün oybirliğiyle alındı. Gençlerin ifade özgürlüğüne destek
kararı, şu gerekçelere dayandırıldı:
Bir fiilin, yükseköğretim kurumlarına ait açık-kapalı alanlarda
izinsiz toplantı yapmak veya bunlara katılmak suçu kapsamında sayılabilmesi
için, yükseköğretim amaç ve ilkelerine aykırı belirli bir amaçla
bir araya gelinmiş olması, bir mekânın işgal edilmesi ve katılım
yönünden eğitim kurumlarının güvenliğini tehdit edecek boyutta olması
gereklidir.
'Hakkaniyete uymaz'
Aksi düşünceyle hareket edilmesi halinde, okullarda birden fazla
öğrencinin bir arada yaptığı her türlü ortak tepkisel nitelikteki
davranışın, anılan madde uyarınca cezalandırılabileceği sonucu doğacaktır
ki, bu durum hakkaniyete uygun olmaz.
Davacıya, verilen disiplin cezasını protesto için
ağzını bantlayarak okul merdivenlerine oturduğu, 10 arkadaşının
kendisine katıldığı, bazı sloganların atıldığı belirtilmişse de,
başkaca olay yaşanmadan dağıtıldıkları anlaşılmış olup, anılan filin
'izinsiz toplantı' kapsamında değerlendirilerek ceza verilmesinde,
tekerrür hükümleri uygulanıp davacının okuldan çıkarma cezasıyla
cezalandırılmasında hukuka uygunluk bulunmadığından iptaline."
(Radikal Gazetesi)
19 MART 2004:
NEVRUZ KUTLAMASINDA
VURULDU
19 Mart 2004 tarihinde saat 19.00 sıralarında Adana’nın Ova mahallesi’nde
çoğunluğu çocuklardan oluşan bir grup Nevruz’u kutlamak için ateş
yaktı. Polisin izinsiz gösteri yapan gruba dağılın uyarısına gruptakiler
taşlarla karşılık verince polis uyarı ateşi açtı. Olay sırasında
gruptan 17 yaşındaki C.A. başından aldığı kurşunla ağır yaralandı.
Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’ne kaldırılan C.A’nın hayati
tehlikeyi henüz atlatamadığı öğrenildi. Olayla ilgili olarak Cumhuriyet
Başsavcılığı soruşturma başlattı. Mahallede durumun bugün sakin
olduğu bildiriliyor. (Adana-NTV)
20 Mart 2004:
İMARZEDE HÜKÜMETİ PROTESTO ETTİ
İmar Bankası’ndan Hazine banosu, devlet tahvili alan mudiler kendilerine
söz verildiği halde, ödemelerinin hala yapılmamasını protesto etti.
Yaklaşık 300 İmarzede mağduriyetlerini anlatmak için Fatih’te Saraçhane
Parkı’nda toplanıp, basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması yaklaşık 300 İmarzedenin hükümet
aleyhine attığı sloganlarla sık sık bölündü. Protestocular basın
açıklamasının ardından İstiklal Marşı okuyarak dağılırken bir İmarzede
kendisini ağaca asmaya çalıştı. Polisler tarafından kurtarılan vatandaş
ağaçtan indirildi.
Mudiler, Ankara’da da basın açıklaması yaptı. Sıhhiye’de bulunan
Abdi İpekçi Parkı’nda İmar Bankası mudileri ile toplanarak basın
açıklaması yapan Banka Mağdurları Derneği Başkanı Ali Erol, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el konulan İmar Bankası’nın devlet
garantisindeki ulusal bir banka olduğunu belirterek, bankanın devletin
gözü önünde ilanlar vererek bono satışları yaptığını, fakat bu sırada
devletin hiçbir müdahalede bulunmadığını söyledi. (NTV)
21 MART 2004:
NEVRUZ COŞKUYLA KUTLANDI
Nevruz, bütün yurtta alanlarda ve salonlarda kutlandı. Resmi kutlamalar
dışında Demokratik Güçbirliği ve DEHAP'ın kutlamalarında bazı gruplarca
Abdullah Öcalan posterleri açıldı, sloganlar atıldı. Ancak polisin
müdahale etmediği gösteriler olaysız bitti. En çok kalabalık Diyarbakır
ve Batman'da toplandı, izdihamdan bayılanlar oldu. (Radikal Gazetesi)
24 MART 2004:
GİZLİ KAMERA ŞAKASI
GİBİ!
Marmara Üniversitesi Rektörlüğün kampüslere 100'den fazla güvenlik
kamerası yerleştirmesini protesto eden öğrenciler 14 ve 16 Ocak
tarihlerinde iki ayrı basın açıklaması yapmıştı.
Marmara Üniversitesi'ne kamera yerleştirilmesini protesto eden öğrenciler
soruşturuluyor. 'Sanıklar' arasında eylem günü sınavda olan bir
öğrenci ile eski bir mezun da bulunuyor
Marmara Üniversitesi (MÜ) Haydarpaşa ve Göztepe kampüslerine kamera
yerleştirilmesini protesto için basın açıklaması yapan öğrenciler
hakkında, 'izinsiz gösteri' suçlamasıyla soruşturma açıldı. Soruşturma
açılan 20 kişi arasında, olay günü sınavda bulunan bir öğrenci ile
iki yıl önce hukuk fakültesinden mezun olan bir stajyer avukat da
var. Yine aynı üniversitede daha önce de bir öğrenciye cezaevinde
olduğu dönemde yapılan bir eylemle ilgili, bir başka öğrenciye de
'afiş asmaya teşebbüs ettiği' gerekçesiyle soruşturma açılmıştı.
'Biri bizi gözetlemesin'
MÜ'de kampüslere, okul bahçesi de dahil 100'den fazla güvenlik kamerası
yerleştirilince, öğrenciler bu durumu, 'Biri bizi gözetlemesin'
diyerek protesto etmişti. Bir grup öğrenci 14 Ocak'ta Göztepe Kampüsü'nde,
16 Ocak'ta da Sultanahmet'teki Rektörlük binası önünde basın açıklaması
yapmıştı. Göztepe'deki eylemin ardından öğrencilerle görüşen Rektör
Yardımcısı İrfan Güney, hırsızlık olaylarına karşı takılan kameraların
faaliyete geçirilmeyeceğini söylemişti.
Ancak kameralar faaliyete devam ederken, buna karşı çıkanlardan
20 kişiye de üniversite yönetimince soruşturma açıldı. İkinci dönem
eğitiminin başlamasıyla birlikte Hukuk Fakültesi'nden sekiz ve Göztepe'deki
çeşitli fakültelerde öğrenim gören 11 öğrenciye soruşturma tebligatı
gönderildi. Tebligatta öğrenciler, 14 ve 16 Ocak'ta izinsiz gösteri
yaptıkları gerekçesiyle haklarında açılan soruşturma için 25 Ocak'ta
ifade vermeye çağrıldı.
Ancak yönetimin çağırdığı kişiler arasında, üniversitenin Hukuk
Fakültesi'nden iki yıl önce mezun olan ve halen avukatlık stajı
yapan Meryem Kavak da bulunuyor. Yine Hukuk Fakültesi'nde öğrenim
gören ve hakkında soruşturma açılan Ali Yüksel'in de, 14 Ocak'taki
eylemde sınavda olduğu belirlendi.
Öğrenciler dava açacak
Geçen çarşamba günü ifade vermeye giden öğrenciler, eyleme katıldıklarını,
ancak basın açıklamasının suç kapsamından çıkarıldığını hatırlattı
ve suçlamalarla ilgili 'belgelerin' ne olduğunu öğrenmek istedi.
Soruşturma kurulu da rektörlükteki belgeleri gösterdi.
25 öğrencinin ismi bulunan belgelerde, isimlerin karşılarında parantez
içinde bazı yasadışı örgütlerin adının yazıldığı ve bu örgütler
adına faaliyet yürütüldüğü iddiasının yazılı olduğunu belirten öğrenciler,
"Bunun üzerine tartışma çıktı. Yapılanın hukuksuzluk olduğu,
iftiraya da girdiğini belirterek, belgenin fotokopisini almak istedik.
Ancak kabul etmediler. Bir arkadaşımızın isminin karşısında TDKP
yazılıydı. Bu örgüt 10 yıl önce illegal faaliyetine son verdi. Bu
hukuksuzluk nedeniyle dava açacağız" dedi. (Radikal Gazetesi)
29 MART 2004:
SHP’LİLER OLAY ÇIKARDI
Sandık başında yaşanan gerginlik sandıklar açıldıktan sonra da sürdü.
Siirt’te, AKP adayı Mervan Gül’ün kazandığının kesinleşmesinden
sonra bir grup SHP’li olay çıkardı. Uyarılara rağmen taşkınlıklarını
sürdüren gruba polis müdahale etti. Jandarmanın da geniş güvenlik
önlemi aldığı olayda birçok işyerinin camları kırıldı.
Mersin’de de büyükşehir belediye başkanlığı seçimini kaybeden bir
grup SHP’li, adliye binası önünde toplanarak gösteri yaptı.
( NTV)
SANDIK GÖREVLİLERİ
TARTAKLANDI
Türkiye genelinde çıkan 253 olayda 9 kişinin öldüğü, 430 kişinin
yaralandığı tespit edildi. 407 kişi de gözaltına alındı. Yerel seçimler
protestolara da sahne oldu.
Diyarbakır’da da adliye önünde toplanan bir grup
DEHAP’lı oylarının çalındığını ileri sürerek Seçim Kurulu’na gelen
sandık görevlilerini tartakladı. Sivil polisler tarafından dövüldüğü
ileri sürülen ve kameraları kırılan gazeteciler Devlet Hastanesi’nde
tedavi edildi. ( NTV)
MADEN OCAĞI
PROTESTOSU
Seçimler yerel protestolara da sahne oldu. Denizli’nin Honas İlçesi’ne
bağlı Aşağı Dağdere Köyü maden ocağının çalıştırılmasını protesto
etmek için oy kullanmadı. Diyarbakır merkez ilçeye bağlı Güzel köylüleri
ise yolların yapılmadığı gerekçesiyle seçimleri protesto etti.
( NTV)