SAYI 5 / 01 NİSAN 2004

 

2911'İN MART 2004 GÜNCESİ  



17 MART 2004:

EYLEM VARSA DAYAK DA VAR
Ankara'daki YÖK eyleminde gözaltına alınan 10'u 18 yaşından küçük, ikisi hasta, biri görme özürlü 67 kişiden 13'ü tutuklandı.

YÖK protestosunda gözaltına alınan 67 kişiden, tümü Ankara dışından gelen 13'ü tutuklandı.
Ankara'da geçen hafta sonu yapılmak istenen, ancak Kızılay Meydanı'na girişin valilik emriyle yasaklanması üzerine karşılıklı çatışmaya dönüşen gösteriyle ilgili soruşturma tamamlandı. Polisin gaz bombaları ve coplarla dağıttığı gruptan gözaltına aldığı 67 kişi, önceki gün savcılığa çıkarıldı. Basın savcısı Kürşat Kayral, 26 kişiyi serbest bıraktı, 41'i hakkında 'izinsiz gösteri', 'polise mukavemet' ve 'kamu malına zarar vermek' suçlarından tutuklama istedi. Nöbetçi hâkim 13 zanlıyı 'suçun toplumda uyandırdığı infial'i gerekçe göstererek tutukladı, 28 kişiyi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.

Gözaltına alınıp serbest bırakılanlar arasında en dikkat çekici isim Serpil Kevük oldu. Görme özürlü Kevük, polise mukavemetle suçlandı.

67 kişiden 10'unun 18 yaş altında olduğu belirtilirken, polisin ilk gözaltına aldıkları kişiler arasında bir de ilköğretim öğrencisi olduğu ve ertesi gün adliyeye sevk edilmeden serbest bırakıldığı öğrenildi.
Gözaltına alınanlardan Sevda Yiğitoğlu'nun multiple skleroz (MS), Emel Yıldırım'ın kronik astım hastası olduğu, Çiğdem Karakuş'un ise aldığı darbelerle kolunun kırıldığı öğrenildi.
Eyleme Kocaeli'nden katılan öğrencilerin, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne ait iki otobüsle geldiği ortaya çıkınca polis, şoförlerin ifadesini aldı. Şoförler talimatı Kocaeli Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü'nden aldıklarını söylerken, Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Erenkaya, otobüsün Anıtkabir ve diğer tarihi yerleri ziyaret amacıyla tahsis edildiğini açıkladı.

İçişleri Bakanlığı dün, belediye hakkında inceleme başlattı.
(Radika Gazetesil)

18 MART 2004:

YARGI: SUSMA EYLEMİ SUÇ DEĞİL
Anadolu Üniversitesi'nde aldığı disiplin cezasını 'susarak' protesto ettiği için hukuk son sınıftan atılan Pınar Çelik, Danıştay'a açtığı davayı kazandı.

Hukuk son sınıf öğrencisi Pınar Çelik hukuk mücadelesini kazandı. YÖK protestosu nedeniyle aldığı cezayı 'susarak' protesto edince okuldan atılan Çelik'in cezasını iptal eden Danıştay, toplu düşünce açıklamasına destek verdi, üniversitelerdeki yasakçı zihniyete tavır aldı. Danıştay cezanın dayanağı olan YÖK Disiplin Yönetmeliği'nin iptal istemini ise reddetti.

Radikal'in önce 'Sadece susmak serbest', ardından 'Meğer susmak da suçmuş' manşetiyle haberleştirdiği dava, Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde YÖK'ü, savaşı ve paralı eğitimi protesto eden öğrencilerin, bir ya da ikişer dönem okuldan uzaklaştırma cezasına çarptırılmasıyla gelişti.

Öğrenciler disiplin cezalarını 'susarak' protesto için Ocak 2002'de ağız ve gözlerini bantlayıp oturarak, 'YÖK'e evet, IMF'ye paralı eğitime evet' dövizleri çıkarınca, üniversite yeni bir soruşturma açtı. Daha önce uzaklaştırma cezası verilen öğrencilerden beşi okuldan atıldı.

Dava esastan iptal
Bunlardan Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Pınar Çelik, konuyu yargıya taşıdı. Danıştay 8. Dairesi, geçen yıl Çelik'in okuldan atılma işleminin yürütmesini oybirliğiyle durdurdu, ancak üniversite bu yargı kararını zamanında uygulamaya koymadı. Şimdi 8. Daire, davaya son noktayı koydu ve Çelik'in okuldan çıkarılma işlemini esastan iptal etti.

Danıştay Savcısı Cem Erbük ve Tetkik Hâkim Gülşen Pehlivanlı'nın da görüşü doğrultusundaki iptal kararı, Daire Başkanı Güngör Demirkan ile üyeler Turan Falcıoğlu, Şevket Apalak, Ayla Alkıvılcım, Alaattin Öğüs'ün oybirliğiyle alındı. Gençlerin ifade özgürlüğüne destek kararı, şu gerekçelere dayandırıldı:

Bir fiilin, yükseköğretim kurumlarına ait açık-kapalı alanlarda izinsiz toplantı yapmak veya bunlara katılmak suçu kapsamında sayılabilmesi için, yükseköğretim amaç ve ilkelerine aykırı belirli bir amaçla bir araya gelinmiş olması, bir mekânın işgal edilmesi ve katılım yönünden eğitim kurumlarının güvenliğini tehdit edecek boyutta olması gereklidir.

'Hakkaniyete uymaz'
Aksi düşünceyle hareket edilmesi halinde, okullarda birden fazla öğrencinin bir arada yaptığı her türlü ortak tepkisel nitelikteki davranışın, anılan madde uyarınca cezalandırılabileceği sonucu doğacaktır ki, bu durum hakkaniyete uygun olmaz.

Davacıya, verilen disiplin cezasını protesto için ağzını bantlayarak okul merdivenlerine oturduğu, 10 arkadaşının kendisine katıldığı, bazı sloganların atıldığı belirtilmişse de, başkaca olay yaşanmadan dağıtıldıkları anlaşılmış olup, anılan filin 'izinsiz toplantı' kapsamında değerlendirilerek ceza verilmesinde, tekerrür hükümleri uygulanıp davacının okuldan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasında hukuka uygunluk bulunmadığından iptaline." (Radikal Gazetesi)



19 MART 2004:

NEVRUZ KUTLAMASINDA VURULDU
19 Mart 2004 tarihinde saat 19.00 sıralarında Adana’nın Ova mahallesi’nde çoğunluğu çocuklardan oluşan bir grup Nevruz’u kutlamak için ateş yaktı. Polisin izinsiz gösteri yapan gruba dağılın uyarısına gruptakiler taşlarla karşılık verince polis uyarı ateşi açtı. Olay sırasında gruptan 17 yaşındaki C.A. başından aldığı kurşunla ağır yaralandı. Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’ne kaldırılan C.A’nın hayati tehlikeyi henüz atlatamadığı öğrenildi. Olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Mahallede durumun bugün sakin olduğu bildiriliyor. (Adana-NTV)

20 Mart 2004:



İMARZEDE HÜKÜMETİ PROTESTO ETTİ

İmar Bankası’ndan Hazine banosu, devlet tahvili alan mudiler kendilerine söz verildiği halde, ödemelerinin hala yapılmamasını protesto etti. Yaklaşık 300 İmarzede mağduriyetlerini anlatmak için Fatih’te Saraçhane Parkı’nda toplanıp, basın açıklaması yaptı.

Basın açıklaması yaklaşık 300 İmarzedenin hükümet aleyhine attığı sloganlarla sık sık bölündü. Protestocular basın açıklamasının ardından İstiklal Marşı okuyarak dağılırken bir İmarzede kendisini ağaca asmaya çalıştı. Polisler tarafından kurtarılan vatandaş ağaçtan indirildi.

Mudiler, Ankara’da da basın açıklaması yaptı. Sıhhiye’de bulunan Abdi İpekçi Parkı’nda İmar Bankası mudileri ile toplanarak basın açıklaması yapan Banka Mağdurları Derneği Başkanı Ali Erol, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el konulan İmar Bankası’nın devlet garantisindeki ulusal bir banka olduğunu belirterek, bankanın devletin gözü önünde ilanlar vererek bono satışları yaptığını, fakat bu sırada devletin hiçbir müdahalede bulunmadığını söyledi. (NTV)


21 MART 2004:

NEVRUZ COŞKUYLA KUTLANDI
Nevruz, bütün yurtta alanlarda ve salonlarda kutlandı. Resmi kutlamalar dışında Demokratik Güçbirliği ve DEHAP'ın kutlamalarında bazı gruplarca Abdullah Öcalan posterleri açıldı, sloganlar atıldı. Ancak polisin müdahale etmediği gösteriler olaysız bitti. En çok kalabalık Diyarbakır ve Batman'da toplandı, izdihamdan bayılanlar oldu. (Radikal Gazetesi)


24 MART 2004:

GİZLİ KAMERA ŞAKASI GİBİ!
Marmara Üniversitesi Rektörlüğün kampüslere 100'den fazla güvenlik kamerası yerleştirmesini protesto eden öğrenciler 14 ve 16 Ocak tarihlerinde iki ayrı basın açıklaması yapmıştı.

Marmara Üniversitesi'ne kamera yerleştirilmesini protesto eden öğrenciler soruşturuluyor. 'Sanıklar' arasında eylem günü sınavda olan bir öğrenci ile eski bir mezun da bulunuyor

Marmara Üniversitesi (MÜ) Haydarpaşa ve Göztepe kampüslerine kamera yerleştirilmesini protesto için basın açıklaması yapan öğrenciler hakkında, 'izinsiz gösteri' suçlamasıyla soruşturma açıldı. Soruşturma açılan 20 kişi arasında, olay günü sınavda bulunan bir öğrenci ile iki yıl önce hukuk fakültesinden mezun olan bir stajyer avukat da var. Yine aynı üniversitede daha önce de bir öğrenciye cezaevinde olduğu dönemde yapılan bir eylemle ilgili, bir başka öğrenciye de 'afiş asmaya teşebbüs ettiği' gerekçesiyle soruşturma açılmıştı.

'Biri bizi gözetlemesin'
MÜ'de kampüslere, okul bahçesi de dahil 100'den fazla güvenlik kamerası yerleştirilince, öğrenciler bu durumu, 'Biri bizi gözetlemesin' diyerek protesto etmişti. Bir grup öğrenci 14 Ocak'ta Göztepe Kampüsü'nde, 16 Ocak'ta da Sultanahmet'teki Rektörlük binası önünde basın açıklaması yapmıştı. Göztepe'deki eylemin ardından öğrencilerle görüşen Rektör Yardımcısı İrfan Güney, hırsızlık olaylarına karşı takılan kameraların faaliyete geçirilmeyeceğini söylemişti.
Ancak kameralar faaliyete devam ederken, buna karşı çıkanlardan 20 kişiye de üniversite yönetimince soruşturma açıldı. İkinci dönem eğitiminin başlamasıyla birlikte Hukuk Fakültesi'nden sekiz ve Göztepe'deki çeşitli fakültelerde öğrenim gören 11 öğrenciye soruşturma tebligatı gönderildi. Tebligatta öğrenciler, 14 ve 16 Ocak'ta izinsiz gösteri yaptıkları gerekçesiyle haklarında açılan soruşturma için 25 Ocak'ta ifade vermeye çağrıldı.
Ancak yönetimin çağırdığı kişiler arasında, üniversitenin Hukuk Fakültesi'nden iki yıl önce mezun olan ve halen avukatlık stajı yapan Meryem Kavak da bulunuyor. Yine Hukuk Fakültesi'nde öğrenim gören ve hakkında soruşturma açılan Ali Yüksel'in de, 14 Ocak'taki eylemde sınavda olduğu belirlendi.

Öğrenciler dava açacak
Geçen çarşamba günü ifade vermeye giden öğrenciler, eyleme katıldıklarını, ancak basın açıklamasının suç kapsamından çıkarıldığını hatırlattı ve suçlamalarla ilgili 'belgelerin' ne olduğunu öğrenmek istedi. Soruşturma kurulu da rektörlükteki belgeleri gösterdi.
25 öğrencinin ismi bulunan belgelerde, isimlerin karşılarında parantez içinde bazı yasadışı örgütlerin adının yazıldığı ve bu örgütler adına faaliyet yürütüldüğü iddiasının yazılı olduğunu belirten öğrenciler,
"Bunun üzerine tartışma çıktı. Yapılanın hukuksuzluk olduğu, iftiraya da girdiğini belirterek, belgenin fotokopisini almak istedik. Ancak kabul etmediler. Bir arkadaşımızın isminin karşısında TDKP yazılıydı. Bu örgüt 10 yıl önce illegal faaliyetine son verdi. Bu hukuksuzluk nedeniyle dava açacağız" dedi.
(Radikal Gazetesi)

29 MART 2004:

SHP’LİLER OLAY ÇIKARDI
Sandık başında yaşanan gerginlik sandıklar açıldıktan sonra da sürdü. Siirt’te, AKP adayı Mervan Gül’ün kazandığının kesinleşmesinden sonra bir grup SHP’li olay çıkardı. Uyarılara rağmen taşkınlıklarını sürdüren gruba polis müdahale etti. Jandarmanın da geniş güvenlik önlemi aldığı olayda birçok işyerinin camları kırıldı.
Mersin’de de büyükşehir belediye başkanlığı seçimini kaybeden bir grup SHP’li, adliye binası önünde toplanarak gösteri yaptı. ( NTV)

SANDIK GÖREVLİLERİ TARTAKLANDI
Türkiye genelinde çıkan 253 olayda 9 kişinin öldüğü, 430 kişinin yaralandığı tespit edildi. 407 kişi de gözaltına alındı. Yerel seçimler protestolara da sahne oldu.

Diyarbakır’da da adliye önünde toplanan bir grup DEHAP’lı oylarının çalındığını ileri sürerek Seçim Kurulu’na gelen sandık görevlilerini tartakladı. Sivil polisler tarafından dövüldüğü ileri sürülen ve kameraları kırılan gazeteciler Devlet Hastanesi’nde tedavi edildi. ( NTV)

MADEN OCAĞI PROTESTOSU
Seçimler yerel protestolara da sahne oldu. Denizli’nin Honas İlçesi’ne bağlı Aşağı Dağdere Köyü maden ocağının çalıştırılmasını protesto etmek için oy kullanmadı. Diyarbakır merkez ilçeye bağlı Güzel köylüleri ise yolların yapılmadığı gerekçesiyle seçimleri protesto etti. ( NTV)